BİZ DE YEDİK !

-Anlayış fukaralığı,

-Algılama fukaralığı,

-Hüküm fukaralığı,

-Zamanlama fukaralığı,

-Bakış fukaralığı,

-Görüş fukaralığı,

-Al - ver fukaralığı,

-"Bile bile lades" fukaralığı,

-"Yersen" fukaralağı,

-Delikli kuruş fukaralığı

gibi fukaralıkları iyi biliriz..

Bunların hangi cenah tarafından "cilalanmak istendiğini" de çoook iyi biliriz.

......

Tam da bu noktada, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı'nın benim ve benim gibi düşünlerce "ne menem bir husus olduğunu" bilmek gibi zorunluluğumuz var..

Sahiiiii... Müfredat dedikleri anlayış.!!

-Nedir?

-Ne yapar?

-Ne eder?

-Ne yöne bakar?

-Baktığı yönde ne var?

-Neyi neyler?

-Ya da neyi neylemez?

Bu hassas sorular, "müfredatı en iyi biz bilir, biz uygularız" diyen efendiler tarafından cevaplandırılmalı.

Bugüne kadar sabrettik, bekledik o cevap gelmediiiiiiiii, ge-le-me-di..

Her 10 Kasım'da saatler 9'u

5 geçe'yi gösterdiğinde...

TEK önderimiz, TEK rehberimiz, TEK liderimiz, TEK başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü anar, saygı gösterir, o yüce insana rahmet salarız..

O an, ülkede hayat durur, nefesler tutulur, ÇIT sesi dahi çıkmaz..

Aşk budur, saygı budur, sevgi budur, sahiplenmek budur, sadakat budur, ATA'ya koşmak, ona kavuşmak budur.

Ulus olarak, tam bunları düşünürken, tam buna odaklanmışken, şalter "şaaaaak" diye iner..

-Amaç nedir?

-Neden iner?

-Kim indirir?

Söyleyeyim;

-Müfredat'ın M'sinden haberi olmayan güruh indirir..

-10 Kasım'a ramak kala, okulları tatil edenler indirir.

E be arkadaş, tatili 2 gün sonraya bırakmak çok zor birşey midir de bundan kaçırırsınız?

-10 Kasım'da ATA'larını yad etmek için o anı bekleyen, evlatlarımıza bu EZA'yı yaşatmaya ne hakkınız, ne haddiniz var?

Söyleyin de, müfredat'ınızın

"ÜFÜR DE AT" olmadığına

"kani olak."