Tek önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisi içeriden dışarıdan vuruluyor..
Dışarıdan vuranları anlarım da, İçeridekilere ne oluyor yahu?
Bunu yapanlardan birisi de Gürsel Tekin..
Adam, sözünü ettiğim partide hemen her görevde bulunmuş, sonrasında da çekiiiiiiiip gitmiş..
Nereye GAYP olduğunu bilen var mı?
-Yok.
Amacının ne olduğunu, yapmak ve varmak istediği noktanın neyi amaçladığını anlayan, kavrayan var mı?
-Yok.
Bu zat-ı muhteremin CHP'de bir bağının olduğunu çözen var mı?
-Yok oğlu yok.
Ortadan kaybolacaksın, nerede olduğunu kimse senin nerede, ne durumda olduğunu bilmeyecek, birden ortaya çıkıp, CHP İstanbul İl Başkanlığına kayyum olarak gitmeyi kabul edecek kadar küçüleceksin..
"YUH olsun sana" diyeceğim... YUH'uma yazık olacağı için de-mi-yo-rum.
......
"Herşeye rağmen görevimizin başındayız" diyor Gürsel Tekin..
Ben ve benim gibi düşünen milyonlar da şunu düşünüyor, şu soruları sorma gereği duyuyor;
-Herşeye rağmen demek ne demektir?
-CHP'de kimsenin kabul etmeyip içlerine sindiremediği bir ortamda, "görevimizin başındayız" demek ne demektir?
-Şu an oturmuş olduğun koltuğun gerçek sahibinin SEN olmadığını bile bile bunu nasıl yaparsın?
-Adresi olmayan bir yerde, yani CHP İstanbul İl Başkanlığının bir başka mekana taşındığı noktada "noksanlığını" hangi yöntemle VAR edeceksin?
.......
Görevlerinin başındalar mışşşşş..
-Başkalarını bilmem ammaaaaaa;
-KIÇ'ların asla ve katta BAŞ o-la-ma-ya-ca-ğı-nı "adımı bildiğim gibi iyi bilirim."