Gündem

İnsani Yardım Çalışanları HEDEF Değildir...

Türk Kızılayı Genel Sekreteri Ramazan Saygılı, 19 AĞUSTOS DÜNYA İNSANİ YARDIM GÜNÜ'nde çok önemli bir açıklama yaptı... Saygılı'nın açıklaması şöyle;

8 Ağustos 2003 tarihinde, Irak’taki BM Merkezine düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden 22 insani yardım görevlisinin anısını yaşatmak için “Dünya İnsani Yardım Günü” olarak belirlenmiştir.

Dünya İnsani Yardım Günü, her yıl 19 Ağustos'ta, insani yardım çalışanlarının küresel çapta yaptıkları özverili çalışmaları onurlandırmak ve krizlerden etkilenen insanlara yardım etmenin önemine dikkat çekmek amacını taşır.

Dünya İnsani Yardım Günü, bireyleri ve toplumları yardıma muhtaç insanlarla dayanışma içinde olmaya teşvik ederken, insani yardım çalışanlarının karşılaştığı zorlukları ve tehlikeleri de gündeme getirir. Ayrıca, insani yardım faaliyetlerine destek sağlanması gerektiğini vurgular.

2025 Yılı Teması:

Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu, 2025 yılı Dünya İnsani Yardım Günü'nün temasını "#ProtectHumanity" (İnsanlığı Koru) olarak belirledi.

Bu tema, insani yardım çalışanlarına yönelik saldırılara ve krizlerde sivil halkın çektiği acılara dikkat çekerek, uluslararası insani hukuk çerçevesinde bu ihlallerin sona erdirilmesi çağrısında da bulunuyor.

Geçtiğimiz yıl, insani yardım çalışanları için kayıtlara geçen en kötü yıl olmuştu. 2025 yılı ise şimdiden trajik bir tablo ortaya koydu: Sadece ilk altı ayda 168 yardım çalışanı öldürüldü; bunların 126’sı Gazze’deydi.

Dünyanın en büyük insani yardım ağının parçası olarak mesajımız, gönüllüler de dahil olmak üzere insani yardım çalışanlarına yönelik şiddetin bir an önce durması.

İnsani Yardım Çalışanlarına Yönelik Saldırılar:

Dünya genelinde insani yardım çalışanlarına yönelik şiddet olayları endişe verici şekilde artmaya devam ediyor

• 2025 yılında şu ana kadar Kızılay-Kızılhaç Hareketi altında faaliyet gösteren ulusal derneklerden 17 gönüllü ve çalışan insani yardım çalışmaları sırasında öldürüldü, birçokları ise çeşitli saldırılara ve tehditlere maruz kaldı.

• 2025 yılında öldürülen Kızılhaç ve Kızılay üyelerinden 9’u Filistin Kızılayı'ndan; 5 üye İran Kızılayı'ndan, 1 üye Sudan Kızılayı'ndan, 1 üye Demokratik Kongo Cumhuriyeti Kızılhaçı'ndan ve 1 üye Güney Sudan Kızılhaçı'ndan.

• 23 Mart 2025 tarihinde ise Filistin Kızılayı’ndan 8 görevli, Gazze’de açıkça işaretlenmiş ambulanslarıyla yaralılara yardım ederken saldırıların hedefi oldu ve yaşamını yitirdi.

• Gazze’deki çatışmaların başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana, 346’sı BM personeli, 51’i Filistin Kızılayı çalışanı olmak üzere toplam 508 insani yardım çalışanı yaşamını yitirdi.

Bu tür olaylar, insani yardım çalışanlarının güvenliğinin sağlanmasındaki zorlukları gözler önüne seriyor.

Gazze’deki Durum:

Gazze, çağımızın en ağır insani krizine sahne oluyor. Yaklaşık 2,1 milyon sivilin tamamı akut gıda güvensizliği içinde yaşıyor. Neredeyse bir milyon kişi “acil durum” seviyesinde, 470.000 kişi ise kıtlık koşullarında, yani felaket düzeyinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Açlık nedeniyle en az 100 çocuk yaşamını yitirdi.

2 Mart 2025’te Gazze’ye tüm insani geçişler kapatıldı; 19 Mayıs’tan itibaren ise yalnızca düzensiz ve yetersiz yardıma izin veriliyor.

Uluslararası insancıl hukuk temeli olan Cenevre Sözleşmeleri’nin en temel kuralı, silahlı çatışmalara taraf olmayan sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunmasıdır. Taraflar, sivillerin gıda ve tıbbi malzeme ihtiyaçlarını karşılamak (Madde 55) ve insani yardımın geçişini kolaylaştırmakla (Madde 23) yükümlüdür.

Uluslararası İnsancıl Örf ve Adet Hukuku (Kural 53) ise açlığı savaş yöntemi olarak kullanmayı açıkça yasaklar ve bu eylemleri savaş suçu sayar.

Çatışmaların ilk gününden bu yana Gazze’deki insani acıyı hafifletmek için çalışan Kızılay, Gazze’deki uluslararası insancıl hukuk ihlallerini de dile getirerek acil ve kalıcı ateşkes için uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunmayı sürdürüyor.