Türkiye’nin Muğla açıklarında 15 Ekim 2025’te Yunanistan tarafından geri itildikten sonra kurtarılan 17 kişilik Alevi mülteci grubuna ilişkin hazırlanan kapsamlı rapor, hem denizde hem de karada yaşanan ağır hak ihlallerini gözler önüne serdi. Aralarında 5 çocuğun bulunduğu grubun, geri itme sırasında şiddete, kötü muameleye ve gasp edilmeye maruz bırakıldığı iddia edildi. Rapor, Türkiye’deki idari gözetim süreçlerinde de ciddi ihlaller bulunduğunu ortaya koyarak “bağımsız denetim” çağrısı yaptı.

GERİ GÖNDERİLME RİSKİ: “GERÇEK BİR ZULÜM TEHLİKESİ”

Mültecilerin hukuki sürecini takip eden Avukat Gökhan Dayık, grubun sınır dışı edilmesi halinde “gerçek ve ciddi bir zulüm riski” ile karşılaşacağını ifade etti. Dayık, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. ve 13. maddeleri ile 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 4. maddesini hatırlatarak, Türkiye’nin ulusal ve uluslararası koruma yükümlülüklerinin açıkça ihlal edilemeyeceğini vurguladı.

Raporda, bazı mültecilerin bir yıl iki ayı aşkın süredir idari gözetim altında tutulduğu tespit edildi. Bu durum, hem Türk hukukunda belirlenen sınırları hem de uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal eden bir uygulama olarak kaydedildi.

HARRAN’DA KISITLI KOŞULLAR: 22 KİŞİ HALA MERKEZDE

Kasım 2025 itibarıyla 17 yetişkin ve 5 çocuktan oluşan toplam 22 kişi, Harran Geçici Barınma Merkezi'nde kısıtlı yaşam koşullarında tutulmaya devam ediyor. Raporda, sağlık hizmetlerine erişim, hukuki destek, hareket özgürlüğü ve çocukların eğitime ulaşımı gibi temel haklarda ciddi eksiklikler bulunduğuna dikkat çekildi.

Ayrıca, benzer koşullarda yaşayan 10 kişilik başka bir mülteci grubunun –aralarında 8 kişilik Sünni bir aile de dahil– yetkililerce yakından izlendiği bilgisine yer verildi.


RAPORDAKİ DİKKAT ÇEKEN TAVSİYELER

Yayınlanan rapor, Türkiye’ye ve uluslararası kuruluşlara bir dizi kritik çağrıda bulundu. Bu tavsiyeler şöyle sıralandı:

  • Tüm mülteciler için sınır dışı işlemlerinin derhal askıya alınması.

  • Harran Geçici Barınma Merkezi’nin, BMMYK ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu tarafından bağımsız şekilde denetlenmesi.

    KGK'nın Muhteşem 5. Küresel Medya Ödül Törenine KÜRESEL Teşekkür
    KGK'nın Muhteşem 5. Küresel Medya Ödül Törenine KÜRESEL Teşekkür
    İçeriği Görüntüle
  • Yasal süresi aşılmış idari gözetimdeki mültecilerin acilen serbest bırakılması veya başka bir merkeze nakledilmesi.

  • Çocukların eğitim hakkına erişiminin sağlanması, psikososyal ve sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi.

  • Travma yaşamış veya intihar riski taşıyan mültecilere acil tıbbi ve psikolojik destek verilmesi.

  • Avukatlara erişim hakkının güvence altına alınması; Avukatlık Kanunu’nun 58. maddesinin ihlallerine ilişkin soruşturma başlatılması.

  • Merkezde görev yapan güvenlik ve idari personel için hesap verebilirlik ve insan hakları eğitimlerinin güçlendirilmesi.

  • STK’lara ve avukatlara yönelik uluslararası mali, hukuki ve lojistik desteğin artırılması.

  • Geri itme operasyonları ve gözaltı koşulları konusunda kamusal şeffaflık sağlanması.


ULUSLARARASI TOPLUMA “ACİL MÜDAHALE” ÇAĞRISI

Raporun sonuç bölümünde, Alevi mültecilerin yüksek risk altında olduğu ve bu nedenle hem Türkiye içindeki kurumların hem de uluslararası toplumun acil ve etkili müdahalede bulunması gerektiği vurgulandı. Harran Geçici Barınma Merkezi’ne yönelik bağımsız denetim talebi, mültecilerin güvenliği, yaşam koşulları ve hukuki süreçler bakımından hayati önem taşıyor.

Bu rapor Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), BM Genel Sekreteri’nin Çocuklar ve Silahlı Çatışmalardan Sorumlu Özel Temsilciliği (OSRSG-CAAC), Soruşturma Komisyonu (COI) ve Uluslararası, Tarafsız ve Bağımsız Mekanizma (IIIM) ile Avrupa Birliği (AB) bünyesindeki ilgili kurumların dikkatine sunulmak üzere hazırlanmıştır. Bu rapor, 15 Ekim 2025 tarihinde Türkiye'nin Muğla ili açıklarında sürüklenmekte olan can kurtarma sallarından kurtarılan ve yanlarında 5 çocuk bulunan 17 kişilik Alevi mülteci grubuna ilişkin olaylar dizisini, hukuki bulguları ve bu konudaki insani kaygıları belgelemektedir.


Raporun tamamını PDF formatında buradan indirebilirsiniz