CHP Medyayla ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bulut, yaptığı yazılı açıklamada kararın basın ve ifade özgürlüğü açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.
“İletişim Başkanlığı’na bağlanarak tamamen siyasi bir araca dönüştürülen Basın İlan Kurumu aracılığıyla muhalif basın ekonomik baskı altına alınıyor, yandaş medya ise kamu kaynaklarıyla besleniyordu.”
Bulut, eleştirel ve bağımsız gazetelerin ilan gelirlerinin keyfi biçimde kesilerek susturulmak istendiğini, bunun da basın özgürlüğüne açık bir müdahale anlamına geldiğini belirtti.
“Bir yanda milyarlarca liralık kamu ilanlarıyla semirtilen iktidar yanlısı gazeteler, diğer yanda baskı, tehdit ve ilan ambargosuyla ayakta kalmaya çalışan bağımsız medya organları vardı.”
Anayasa Mahkemesi’nin kararının iktidara açık bir mesaj içerdiğini ifade eden Bulut, şu değerlendirmede bulundu:
“Devletin görevi basını susturmak değil, özgürce konuşmasını sağlamaktır. Basın özgür değilse, halkın gerçeği öğrenme hakkı da yoktur. Gerçekleri gizleyen, sesi susturulan bir ülkede adaletten, özgürlükten, demokrasiden söz edilemez.”
CHP Medyayla ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, kamu ilanlarının iktidarın propaganda aracı değil, objektif kriterlerle dağıtılan kamusal bir kaynak olması gerektiğini belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Gerçekleri susturmak, tek sesli bir medya yaratmak isteyenlere karşı halkın haber alma hakkını sonuna kadar savunacağız.”