Yüreğir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nın 1. oturumunda söz alan AK Parti Grup Başkanvekili İrfan Sancaklı, son dönemde bazı belediye başkanlarının gözaltına alınması ve görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Sancaklı, hiçbir seçilmiş belediye başkanının böyle bir muameleye maruz kalmasını tasvip etmediklerini belirterek, tartışmaların siyasi zemine çekilmesine sert tepki gösterdi.

Seçimle gelmiş hiçbir belediye başkanının görevden alınmasını ya da gözaltına alınmasını tasvip etmeyiz. Böyle bir durumu hiçbirimiz istemeyiz. Sadece belediye başkanları değil, hiçbir meclis üyemizin, mahalle başkanımızın da böyle bir muameleye maruz kalmasını doğru bulmayız,” diyen Sancaklı, sözlerinin devamında yargı kurumlarına yöneltilen eleştirilerin tehlikeli bir noktaya geldiğini ifade etti.

Zeydan Karalar Dur Durak Bilmiyor
Zeydan Karalar Dur Durak Bilmiyor
İçeriği Görüntüle

"Savcılara Siyasi Baskı İddiası Hakarettir"

Sancaklı, yargı mensuplarının itibarsızlaştırılmasına da karşı olduklarını belirterek, “Sadece savcıların unvanlarının başında ‘Cumhuriyet Savcısı’ ifadesi yer alır. Neden? Çünkü onlar devlet adına, halk adına görev yaparlar. Bu kişileri itibarsızlaştırmak, belli siyasi partilerin etkisi altında çalıştıklarını iddia etmek, tüm savcılarımıza hakarettir.” ifadelerini kullandı.

Yargının işleyişine müdahale etmenin ya da siyasi malzeme haline getirmenin doğru olmadığını vurgulayan Sancaklı, “Suçsuzlarsa beraat ederler ve kamuoyunda daha da güç kazanırlar. Ama bir suç işlendiyse, kim olursa olsun cezasını çekmelidir. Bu, belediye başkanı da olsa, milletvekili de olsa değişmez. Seçimle gelmiş olmak kimseye suç işleme ayrıcalığı tanımaz,” diyerek hukuk devletine olan inancını dile getirdi.

"Bu Bir İç Hesaplaşma, Sorumluluk CHP’nin Kendi İçindedir"

Sancaklı, ‘Değerli arkadaşlar, söylediğim gibi bütün şikâyet edenler, bütün problemler kendilerinin içinde. Sizin iç hesaplaşmanızdır. İktidar hesaplaşmanızdır. Koltuk hesaplaşmasıdır. Bunlar bizimle alakalı meseleler değil ki! Siz kendi koltuk hesaplaşmanızı yapıyorsunuz bunu da iktidara mal ediyorsunuz.’ İfadelerini kullandı.

Sancaklı, birçok belediyeye dair açılan dosyalarda şikayetçi konumundaki kişilerin CHP’li olduğunu vurguladı. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve gelmesinden sonra başlayan süreçte, birçok dosyanın CHP’li isimlerin suç duyurularıyla açıldığını belirtti.

Bugüne kadar hiçbir AK Partili meclis üyesi ya da yönetici, gidip herhangi bir belediye başkanını şikayet etmemiştir. Bu tamamen CHP’nin kendi iç hesaplaşmasıdır.” diyen Sancaklı, bu süreci iktidara veya savcılara bağlamanın adil olmadığını savundu.

Seyhan ile Ceyhan Belediye Başkanı ve diğer isimlerle ilgili iddialara ilişkin ise, “Ceyhan belediye başkanını ben bilmem. Neyle suçlandığını neden tutuklandığını bilmiyorum. Ama Oya Hanımla ilgili söylenenler, kocası ile ilgili söylenen şeyler doğrudur ya da yanlıştır neticede buna hukuk karar verecek. Ama bunların tamamı yapılmışken, bunu hükûmete bağlamak, ya da savcılar hükûmete emrindedir demek doğru değildir.” şeklinde konuştu.

Ya ‘İki sene bi bene’ dediler ya da ‘Bi sene iki bene’ dediler anlaşamadılar

‘Bakın iki yol vardır’ diyen Sancaklı, ‘Şikâyet edenler veya gidip şahitlik yapanlar, ya ‘iki sene bir bene’dediler ya da ‘bi sene iki bene’ dediler anlaşamadılar diye şikayet ediyorlar. Ya da gerçekten gidip itirafçı olan, şikayetçi olanlar bu ülkeyi bu milleti, bu devleti bu bayrağı çok sevdikleri için yapılan hataların tekrar edilmesini istemedikleri için savcıya şikayette bulunuyorlar. Eğer ikinci söylediğim ise hepsine minnettarım teşekkür ediyorum. Onun için bunu iktidara, savcılara, hakimlere bağlamak doğru değil. Ben böyle düşünüyorum.’

“İftira Atmak En Büyük Kul Hakkıdır”

Konuşmasının sonunda vicdani sorumluluğa dikkat çeken Sancaklı, İnşallah hiçbir suç işlenmemiştir ve herkes aklanır. Ama unutmayalım ki, iftira atmak en büyük günahtır. Suçsuz birine ceza kestirmek en büyük kul hakkıdır. Bu dünyada birbirimizi kandırabiliriz, ama gerçek hesap vereceğimiz yer mahşerdir. Attığımız her adımda, söylediğimiz her sözde Allah’ı hesaba katarak davranmak zorundayız, diyerek sözlerini tamamladı.