Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Ancak iddianamede Karalar’a ilişkin somut bir delil, para trafiği kaydı ya da mal varlığına dair bir bulguya yer verilmediği öğrenildi.

Soruşturma dosyasında Karalar’ın isminin, iş insanı Aziz İhsan Aktaş hakkında hazırlanan iddianamede geçtiği belirtildi. Ancak Karalar ile ilgili bölümde yalnızca itirafçı beyanlarının bulunduğu, bu beyanların dışında herhangi bir tanık ifadesi, görüntü, belge veya banka kaydına ulaşılamadığı aktarıldı. Karalar’a ait hesap hareketleri ya da mal edinim kayıtlarının da dosyada yer almadığı ifade edildi.

Hukukçular: “Masumiyet Karinesi Göz Ardı Edilemez”

Hukuk çevreleri, iddianamede delil unsurlarının bulunmamasının “masumiyet karinesi” ilkesiyle doğrudan çeliştiğini belirtti. Ceza hukukunun en temel ilkelerinden biri olan “masumiyet karinesi”, suçluluğu ispat edilene kadar herkesin masum kabul edilmesini öngörüyor. Latince kökenli “ei incumbit probatio qui dicit, non qui negat” sözüyle ifade edilen bu ilke, “İspat yükü iddia edene, suçlayana aittir; suçlanana değil” anlamına geliyor.

Lexus Ayrıcalıkları Şimdi de “Lexus Seyhan” Bayisi ile Adana’da
Lexus Ayrıcalıkları Şimdi de “Lexus Seyhan” Bayisi ile Adana’da
İçeriği Görüntüle

Uzmanlar, yalnızca itirafçı beyanlarıyla açılan davaların hukuk devleti ilkeleri açısından ciddi tartışmalara neden olabileceğini vurgularken, somut delil bulunmadan yapılan suçlamaların yargı sürecinde zayıf kalabileceğine dikkat çekti.

Karalar Cephesinden Henüz Açıklama Yok

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve avukatlarının konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadığı öğrenildi. Karalar’a yakın kaynaklar ise iddiaların temelsiz olduğunu, dosyada yer alan bilgilerin yargı sürecinde netlik kazanacağını ifade etti.

Kamuoyunda Tepki

Sosyal medyada ve yerel çevrelerde konuyla ilgili tartışmalar büyürken, birçok vatandaş ve sivil toplum temsilcisi de “hukukun evrensel ilkelerine sadık kalınması” çağrısında bulundu. Özellikle delil unsurlarının bulunmadığı iddianamelere yönelik eleştiriler, son dönemde yargı güvenilirliği tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.

Sürecin, mahkeme tarafından kabul edilmesi halinde önümüzdeki günlerde duruşma tarihinin belirlenmesi bekleniyor.